IDAMI
Jay Gatsby
Jay Gatsby, The Great Gatsby, F. Scott Fitzgerald, 1925
Muhteşem Gatsby özellikle 1920'lerdeki Amerikan toplumunun bir portresi niteliğini taşıyor olsa da, yüzlerce kez anlatılmış olan ve belki de Amerika'nın kendisi kadar eski bir hikâyedir: dişiyle tırnağıyla zenginliğe ulaşmayı başaran fakat sonrasında bu zenginliğinin ona, zengin olarak doğmuş insanların sahip oldukları ayrıcalıkları veremeyeceğini farkeden bir adam...
Nasıl bir meslekle meşgul olduğu tam olarak kestirilemeyen, New York’lu zengin biri olan Jay Gatsby romanın ana karakteridir. Gatsby, kendisine ait West Egg’deki gösterişli Gotik köşkte her hafta sonu verdiği abartılı partilerle tanınmaktadır. Gatsby’nin içki kaçakçılığı ve diğer türlü suç dünyasına ait işlere karıştığından şüphelenilmektedir.
Romanın anlatıcısı Nick Carraway, Gatsby’nin West Egg’deki komşusudur. Nick tanınmış Ortabatılı bir ailenin genç oğludur. Yale’de öğrenim görmüş, New York’a yeni bir işe girmek amacıyla gelmiştir. Bir anlamda, roman Nick’in anılarından, onun yalnızca kendi gözünden gördüğü 1922 yazında cereyan eden olaylardan oluşmaktadır; bu şekilde, Nick’in izlenim ve gözlemleri doğal olarak anlatıya bir bütün olarak renk katmaktadır. Fakat çoğu zaman sadece, romandaki olayların dışında kalan bir rol oynar ve pasif bir gözlemci olarak kalır.
New York’a vardıktan sonra Nick kuzeni Daisy Buchanan ve kocası Tom’u ziyaret eder. Buchanan’ler East Egg’in Long Island’daki lüks bir bölgesinde yaşamaktadırlar. Nick, Gatsby gibi, East Egg’de yaşayanlar tarafından küçümsenip daha az rağbet gören yakındaki West Egg bölgesinde yaşamaktadır. West Egg sonradan zengin olmuş, hali hazırda sosyetik münasebetleri olmayan ve zenginliklerini hoyratça sergileyen insanlara ait bir yerdir. Nick gibi Tom Buchanan da Yale mezunudur ve seçkin ortabatılı bir aileden gelmektedir. Tom eski bir futbol oyuncusudur, sınıf ayrımlarının korunması ile takıntısı olan acımasız bir zorbadır. Daisy ise aksine yapmacık bir özgürlük havası takınan neredeyse etkisiz bir figürdür. Buchanan’lerin evinde Nick mesafeli ve alaycı duruşlu, güzel ve genç bir kadın olan Jordan Baker’la karşılaşır. Nick ve Jordan arasında daha sonra romantik bir ilişki olacaktır.
Jordan Nick’e, Tom’un Myrtle Wilson isminde, Valley of Ashes (Küller Vadisi) denen New York şehrinin dışında, endüstriyel boş bir arazi olan bölgede yaşayan bir kadınla ilişkisi olduğunu söyler. Tom ve Daisy’yi ziyaret ettikten sonra Nick West Egg’deki evine döner, orada Gatsby’yi körfezin karşısındaki gizemli bir yeşil ışığa kollarını uzatmış sanki yakalayıp tutmak istermiş gibi bir halde görür.
Tom Buchanan Nick’i New York’a götürür ve yol üzerinde George Wilson’a ait bir tamirhanede dururlar. Wilson, Tom’un ilişki yaşadığı Myrtle’ın kocasıdır. Tom Myrtle’a kendilerine daha sonra şehirde katılmasını söyler. Yakınlarda devasa bir ilan panosu üzerinde gözlüklü bir çift mavi göz boş araziye yukardan bakmaktadır. Bu gözler daha önceden reklam amacıyla ordadır fakat şimdi Valley of Ashes (Küller Vadisi) ‘de olan herşeyi seyretmektedir.
Şehirde Tom, Nick ve Myrtle’ı Morningsite Heights’taki bir apartmana götürür. Orada Myrtle’ın kardeşi Catherine ve McKee adında bir çift ile birlikte renkli bir parti yaparlar. Gatsby hakkında konuşurlar. Catherine onun, I. Dünya Savaşı sırasında Almanya’nın nefret edilen lideri Kaiser Wilhelm ile bir şekilde bağlantısı olduğunu söyler. Myrtle içtikçe daha da agresifleşir; Daisy hakkında konuşup Tom’la alay etmeye başlar ve Tom da bunun karşılığında Myrtle’a vurarak onun burnunu kırar. Doğal olarak parti birdenbire son bulur.
Nick Carraway Gatsby’nin köşkünde bir partiye katılır ve orada Jordan Baker’a rastlar. Partiye katılanların pek azı Gatsby’yi tanımaktadır, hatta çok azı resmi olarak partiye davet edilmiştir. Partiye gelmeden önce Nick de Gatsby ile hiç karşılaşmamıştır bile. Gatsby oldukça yakışıklı, İngiliz aksanı ile konuşurmuş gibi bir hava yaratan züppe görünüşlü biridir. Gatsby Jordan Baker ile yalnız konuşmak ister; bir süre konuştuktan sonra Jordan Nick’e çok önemli haberler öğrendiğini fakat şu an bunları kendisiyle paylaşamayacağını söyler.
Bir süre sonra Gatsby Nick’i evinde ziyaret eder ve onu öğle yemeğine davet eder. Romandaki bu noktada Gatsby’nin geçmişi hakkındaki belirsizlikler devam eder. Zengin San Francisco’lu bir aileden geldiğini, savaşta (ki pek çok madalya almıştır) görev yaptıktan sonra Oxford’da okuduğunu iddia eder. Yemekte Gatsby Nick ‘e kendisinin iş ortağı Meyer Wolfsheim’ı takdim eder. Wolfsheim tanınmış bir suçludur, pek çok kişi onun 1919 World Series beyzbol karşılaşmalarındaki rüşvet skandalının arkasındaki kişi olduğunu düşünmektedir.
Gatsby Buchanan’lerle karşılaşmaktan tuhaf bir biçimde kaçınmaktadır. Daha sonra Jordan Gatsby’nin endişesinin nedenini açıklar; Gatsby savaştan önce karşılaştıkları Louisville’de Daisy’ye aşık olmuştur. Jordan inceden inceye Gatsby’nin hala Daisy’yi, Daisy’nin de onu sevdiğini ima eder.
Gatsby Nick’ten Daisy ile kendisi arasında bir buluşma ayarlamasını ister. Gatsby bu buluşmayı titizlikle planlamıştır: Daisy’ye daha önceden dikkatlice provasını yapmış olarak köşkü gezdirir ve zenginliğini ve sahip olduklarını ona sergilemek için sabırsızlanmaktadır. Bu ilk buluşma sırasında Gatsby hem kendisini kasmakta hem de düzgün davranmaya çalışmaktadır; en büyük hayalinde hep bu an olmuştur. Bu yüzden de Daisy ile buluşmaları aslında hayal kırıklığı yaratacaktır fakat buna rağmen ikisi arasındaki aşk yeniden alevlenir ve tekrar ilişkiye başlarlar.
Sonunda Nick Gatsby’nin geçmişi hakkındaki gerçekleri öğrenir. North Dakota’da doğmuştur asıl ismi James Gatz’dir fakat onyedi yaşındayken mahkeme kararıyla ismini değiştirmiştir. Altın kralı Dan Cody ölene kadar Gatsby’ye akıl hocalığı etmiştir. Gatsby Cody’nin mirasından hiçbir pay almamış olsa da, Gatsby’nin zenginliğin, gücün ve ayrıcalıkların dünyasıyla tanışması bu adamın sayesinde olmuştur.
Bir gün dışarda atıyla gezinti yaparken Tom Buchanan Gatsby’e rastlar. Orada hem Nick’le hem de Gatsby ile karşılaşır ve Gatsby’den hiç hoşlanmaz. Tom’a göre Gatsby sonradan zengin olanlardan birisidir ve bu yüzden Tom’un benimsediği eski düzene karşı bir tehdit oluşturmaktadır.Buna rağmen Gatsby’nin bir sonraki partisinde Daisy’ye eşlik eder; orada aşırı derecede kaba davranıp Gatsby’yi hor görür davranışlar sergiler. Nick, Gatsby’nin Daisy’den kocasını terk edip evliliğini bitirmesini istediğini farkeder ; bu şekilde ayrıldıklarından beri yitirdikleri yılları telafi edebileceklerdir. Gatsby’nin en büyük hatası Daisy’ye olan aşkını bir tapınmaya dönüştürmesi ve kendi hatasını görememesidir. Geçmişi silebileceğine inanmaktadır Gatsby, ve Daisy’nin aslında önemsiz şeylere çalışan aklının ve korkak karakterinin ayrılmalarında asıl sebep olan şeyler olduğunu unutur.
Daisy ile tekrar buluşmalarında sonra Gatsby gösterişli partilerini vermeyi bırakır. O tür partileri vermesinin tek sebebi Daisy’nin ya da onu tanıyan birinin katılabilecek olmasıdır. Daisy Gatsby, Nick ve Jordan’ı evinde öğlen yemeğine davet eder. Tom’u kıskandırmak ve Myrtle’la olan ilişkisinin intikamını almayı amaçlayarak Daisy Gatsby ile olan ilişkisinde oldukça serbest davranmaktadır. Hatta Gatsby’ye onu sevdiğini Tom’un duyabileceği yakınlıkta bir mesafede söyler.
Tom kendisi başka bir kadınla ilişki yaşıyor olsa da karısının ona sadık olmadığı fikri onu hayli kızdırır. Gruba şehre gitmek için ısrar eder: orada Plaza Hotel’deki lüks bir odada Tom ve Gatsby birbirlerine meydan okurlar. Tom Gatsby’yi geçmişi nedeniyle küçümser ve Daisy’ye Gatsby’nin bütün bu zenginliği yasa dışı yollarla elde ettiğini söyler. Daisy aslında Tom’a bağlılığını sürdürecektir; Gatsby ona kocasını sevmediğini söylemesi için yalvardığı zaman bunu reddeder. Tom Gatsby’ye Daisy’i geri East Egg’e götürmesi için izin verir, bu şekilde Gatsby’ye olan nefretini ve karısının kendisine boyun eğeceğine olan inancını yansıtır.
East Egg’e geri giden yolda Gatsby Daisy’ye sakinleşmesi için arabayı kullanmasına izin verir. Wilson’ın tamirhanesinden geçerlerken Daisy başka bir arabaya çarpmamak için direksiyonu çevirir ve Myrtle’a çarpar. Kadın oracıkta ölür. Nick Gatsby’ye ortalık yatışana kadar şehirden ayrılmasını önerir ama o reddeder; Daisy’nin güvende olduğundan emin olmak için kalır. Karısının ölümüyle deliye dönen George Wilson katili bulmaya kararlıdır. Tom Buchanan ona arabayı kullananın Gatsby olduğunu söyler. Arabayı kullananın Myrtle’ın aşığı da olduğuna kanaat getiren Wilson kendisi intihar etmeden önce Gatsby’yi öldürür. Cinayetten sonra Buchanan’ler kendileri sebep oldukları kötü olaylardan uzak kalmak için şehirden ayrılırlar. Gatsby’nin cenazesini düzenlemek Nick’e kalır fakat Nick Gatsby’yi önemseyen pek az kişi olduğunun farkına varır. Sadece Meyer Wolfsheim bir nebze üzülmüş gibidir ve cenazaye çok az kişi katılır. Nick Gatsby’nin babası Henry Gatz’i arar ve onu cenaze için New York’a getirir. Henry Gatz’den Gatsby’nin büyük olma ideallerini ve kendini geliştirme hayallerini bütün ayrıntılarıyla öğrenir.
New York’taki yaşam tarzından tamamen tiksinen Nick geldiği yer olan Ortabatı’ya dönmeye karar verir. Ayrılmadan önce Nick Tom’u tekrar görür. Tom Nick’e hoş görünmeye çalışır ve bütün yaptıklarında tamamen haklı olduğuna inanmaktadır; Nick’in de aynı fikirde olmasını ister.
Nick, tanıdığı tüm insanların içinde sadece Gatsby’nin hayalini gerçeğe dönüştürmeye çabaladığını düşünmektedir ve onu “muhteşem” yapan da budur. Ayrıca Nick bu tür büyük amaçların devrinin kapandığına inanmaktadır. Açgözlülük ve yalancılık hem Amerikan rüyasının kendisini hem de her Amerikalının kendi rüyasını geri dönülmez bir biçimde yozlaştırmıştır.