IDAMI
Namor
Namor
Gerçek Adı: Namor McKenzie
Prens Namor deniz altındaki Atlantis Krallığı'nın prensesi Fen ile Amerikalı denizci Kaptan Leonard McKenzie'nin oğludur.
1920 yılında McKenzie'nin Kahin adlı gemisi Antartika'ya bir keşif yolculuğuna çıktı. McKenzie burada Lemuria ırkına ait şehrin kalıntılarını buldu. Kalıntıları incelemek için buzdağını patlayıcılarla parçalamaya başladı. Fakat buranın altında okyanusun dibinde Atlantis'in başkenti yeralmaktaydı. Atlantis imparatoru Thakorr meydana gelen hasarın nedenini araştırması için maceracı kızı Fen'i gönderdi. Fen suyun dışında da beş saat boyunca nefes alabilmesini sağlayacak bir iksir alıp araştırmaya gitti. Kahin'e çıkan Fen'i görünce McKenzi ve mürettebatı şaşkına döndü. Fen bu insanlardan kısa zamanda İngilizceyi öğrendi. McKenzi ve Fen birbirlerine aşık olup evlendiler. Birkaç hafta geçip de Fen hala dönmeyince Thakorr onun esir düştüğünü sanarak yüzeye bir savaşçı grubu gönderdi. Kahin'in mürettebatı ile olan çatışma sonucunda McKenzie öldü. McKenzie'den hamile olarak Atlantis'e dönen Fen burada oğlunu doğurdu. Fen ilk insan ve Atlantisli melezi olan oğluna "İntikamcı Oğlan" anlamına gelen Namor adını verdi.
Atlantis'te büyüyen Namor insanları düşman olarak benimseyerek büyüdü. Dalgıç kıyafeti içindeki insanları istilacı birliklerin izcileri olarak görüyordu. Thakorr onu araştırma yapması için yüzeye gönderdi. İlerleyen aylarda Namor deniz dışında geçirdiği süre boyunca insanlarla anlaşamadı ve süper-kuvvetini onlara karşı kullandı. Bu olaylar onun ilk Human Torch (Fantastic Four üyesi olan değil) ile savaşmasına neden oldu. Bir polis olan Betty Dean ile yakınlaşması onun insanlara karşı olan bakış açısını değiştirdi.
II. Dünya Savaşı sırasında Nazi birlikleri Atlantis'in başkentine saldırınca Namor onlarla savaşmaya and içti. Namor, Human Torch, Toro ve Captain America biraraya gelerek Invaders adlı ekibi kurdular (Marvel dünyasının ilk süper-kahraman ekibi). Invaders uzun süre Naziler ve süper-ajanlar ile savaştı. Savaşın bitiminin ardından Atlantis şeddetli depremlerle sarsılınca Namor bunu araştırmaya başladı. Sonunda babasının Kahin adlı gemisinin hayatta kalmış mürettebatı Paul Destine ile karşılaştı. Paul Destine kendine Destiny adını vermişti. Destiny'nin Güç Miğferi adlı silahı yüzünden Namor hafızasını kaybetti ve kendini New York'ta buldu.
Yıllar sonra ikinci Human Torch olan Johnny Storm onun kim olduğunu anlayınca deniz suyunun hafızasını tazeleyeceğini düşünerek onu denize attı. Gerçekten de Namor onu bu hale getiren Destiny ve bir zamanlar yer aldığı Invaders ekibi dışında pek çok şeyi hatırlamıştı. Fakat Namor geri döndüğünde Atlantis başkentini atom bombalarının testleri yüzünden harabeye dönmüş olarak buldu. Öfkeye kapılarak intikam almak için New York'a saldırdı. Onu Fantastic Four durdurdu. Kurtulan Atlantislileri bulup Thakorr'un öldüğünü öğrenince kendini Atlantislilerin hükümdarı ilan etti. Hemen Atlantislileri organize edip yüzey insanlarına saldırdı, fakat gene Fantastic Four tarafından durduruldu.
Namor Fantastic Four'un üyesi Susan Storm'a ilgi duymaya başladı. Susan'ı yakaladı, ama su altına çekince neredeyse boğulmasına neden olunca onu hemen yüzeydeki bir hastaneye götürdü. Bir insanı kurtarmasına öfkelenen Atlantisliler onu hükümdarlıktan attılar. Namor buzullar arasında kalmış Captain America'nın donmuş bedenine rastladı. Yıllar önce birlikte savaştığı adamı hatırlamadı ve öfkelenip buzulu suya fırlattı, yıllar sonra bu buzulu Avengers ekibi bulacaktı.
Artık Atlantik Okyanusu'nda kurdukları bir üste yaşamakta olan halkının arasına geri döndü ve tekrar onların lideri oldu. Burada Lady Dorma'ya aşık oldu. Hafızası tamamen yerine gelip Invaders'da geçirdiği zamanı ve düşmanı Destiny'i hatırlayınca Atlantis'in eski başkentinin harabeye dönmesinden tamamen insanları sorumlu tutamayacağını anladı ve insanları düşman olarak görmeye son verdi, hatta bazen onlara yardım bile etmeye başladı. Dorma ile evlendi, fakat evlendikleri gün karısı Namor'ın düşmanı Llyra tarafından öldürüldü. Yas tuttuğu süre boyunca Namor Atlantislilerin lideri olarak görevleri geri plana itti. Sonunda kendine gelince liderliğine devam etti, hatta birkaç yıl boyunca Defenders adlı süper-kahraman ekibinde yeraldı.
Namor yıllar sonra dünyada büyümüş bir uzaylı olan Marrina'ya aşık oldu. Atlantislilerin konseyi onu görevlerine az vakit ayırmakla suçlayıp tahtı iade etmesini istediler. Namor istenileni yaptı, fakat kısa süre sonra eski arkadaşı Captain America ona Avengers'a katılmasını teklif etti. Namor kabul etti ve ekipte aktif üye olarak yeraldı.
Atlantisliler arasında baş gösteren anlaşmazlıklar bir sivil savaşın çıkmasına neden oldu. Sonunda Atlantislilerin bir bölümü ayrılarak Deluvia adlı yeni bir deniz altı krallığı kurdular. Namor onların başına geçmeyi kabul etti. Marrina ile evlenip onu kraliçesi yaptı. Yeni krallığı ile ilgilenmek için Avengers'dan ayrıldı.
Kral ve kraliçenin mutluluğu kısa sürdü, çünkü Marrina hamile kalınca uzaylı biyolojisi yüzünden çıldırdı. Marrina dev bir su canavarına dönüşerek okyanuslarda terör estirmeye başladı. Namor ve Avengers onu durdurmak zorunda kaldı. Sonunda Namor karısını ekip arkadaşı Black Knight'ın kılıcı ile öldürmek zorunda kaldı. Savaşın sonunda Namor'ın da öldüğü sanıldı.
Namor aşırı saldırgan bir yapıya bürünüp çıldırmanın eşiğine geldi. Onu bulan Dr. Alexander bunun sebebinin Namor'ın kendini hem yüzey insanı hem de Atlantisli olarak gördüğünden bu iki bölge arasında sürekli gidip gelmenin yarattığı oksijen değişikliği olduğunu anladı. Onun iyileşmesine yardım ettiler. Namor öldüğü sanılırken gizlice hareket edebileceği Oracle Inc. adlı bir şirket kurdu. Şirkette olan olaylar yüzünden kim olduğunu açıklamak zorunda kaldı ve herkes ölmediğini öğrendi. Sonunda Oracle Inc.'i kapattı ve okyanusa halkının arasına döndü.