IDAMI
Sentineller
Sentineller
Sentineller antropolojist Bolivar Trask tarafından icat edildiler. Trask'ın uzmanlık alanı antropoloji olsa da biyofizik, sibernetik ve robotlar konusunda da oldukça bilgi sahibiydi. Oğlu Lawrence'ın mutant özellikleri ortaya çıkınca Trask mutantları iyice incelemeye başladı. Mutantların yeni bir ırk olduğuna ve zamanla dünyayı ele geçirip insanları köleleri yapacaklarına inanan Trask kendisi ve oğlunun öncülüğünü ettiği ufak bir araştırma grubunu yönetmeye başladı. Mutant sorununa çözüm bulmak için servetini kullanarak çok sayıda sibernetik uzmanlarını, robot tasarımı uzmanlarını ve mühendisi bir araya getirdi. Trask'ın icat ettiği Sentinelleri halka duyurması Charles Xavier'ın da katıldığı televizyondaki bir tartışma programı sırasında oldu. Sentineller insanları mutantlardan korumak için programlanmışlardı ve bunu gerçekleştirmek için her türlü yolu uygulayabilirlerdi, gerekirse mutantları yok etmek de dahil. Fakat program sırasında hiç beklenmeyen birşey oldu. Sentinellerden biri saldırıya geçerek Trask'ı kaçırdı. Trask'ın onu durdurmak için verdiği emirler hiçbir işe yaramamıştı. Master Mold adlı baş Sentinelin yanına getirildi. Master Mold insanlığı fethetmek için Trask'ın daha fazla Sentinel üretmesini istiyordu. X-Men ona yardım edince Trask bütün mutantların güçlerini kötü amaçlar için kullanmadıklarını anladı. Sonunda Master Mold'u yoketmek için kendi hayatını feda etti.
Babasının ölümünden X-Men'i sorumlu tutan Lawrence Trask yeni Sentineller yapmaya başladı. Bu Sentineller, X-Men'i yakalayıp hapsettiler. Lawrence'ın mutant güçlerini bastıran madalyon çıkınca Sentineller onun da bir mutant olduğunu farkedip onu da hapsettiler. Artık kendi kendilerinin efendisi olan Sentineller analizlerde bulunarak insanların mutantlara olan evrimini durdurmanın en iyi yolunun güneşi yok etmek olduğuna karar verdiler, çünkü güneş ışınları radyasyon içermekteydi ve radyasyon da mutantların oluşmasındaki en önemli etkendi. Fakat hedeflerini yok etmeye kalkıştıklarında bunu başaramayacaklarını anlayan Sentineller yeni taktikler geliştirmek için dünyaya döndüler. Sentineller dünyaya döndüklerinde birçoğu Avengerstarafından yok edildi. Bu savaşta Lawrence Trask öldü.
Amerikan hükümeti Sentinel planlarını sahiplendi ve mutasyon konusunu araştırması için projenin başına da Dr. Steven Lang'ı getirdi. Kimsenin bilmediği şey Lang'ın aslında tam bir fanatik olması ve mutantlardan iğrenmesiydi. Sahip olduğu yetkiyi Trask'ın tasarımlarını ele geçirmek için kullandı. Projesini gerçekleştirmek için gereken parayı dünyanın en zengin ve güçlü kişilerinden bazılarının oluşturduğu bir örgüt olan Hellfire Club'dan sağladı. Bu sayede yörüngedeki bir uzay istasyonunda yeni Sentinelleri üretti. Hellfire Club'dakilerin Lang'ın bütün mutantları yoketmeye niyeti olduğundan haberleri yoktu. Fakat Lang'ın şanssızlığı ilk yakaladığı mutantların X-Men oluşuydu. X-Men, Lang'ın Sentinellerini ve uzay istasyonunu yok etti.
Brotherhood of Mutants adlı terör örgütü Senatör Robert Kelly'e suikast düzenlemeye kalkıştıktan sonra ABD başkanı Sentinellerin, Shaw Endüstri Şirketi'nde gizlice üretilmesi kararını aldı. Şirketin sahibi Sebastian Shaw'ın bir mutant olduğunu bilmiyorlardı. Shaw, Sentinelleri X-Men'e saldırttı.
Bir sonraki Sentinel tehdidi mutant avıcısı robotların oldukça fazla geliştiği alternatif bir gelecekten geldi. Nimrod adlı teknoloji harikası bir Sentinel zamanımıza gelerek mutantları avlamaya başladı. X-Men, Nimrod'u durdurmayı başardı ama teknolojisi Master Mold ile birleşmişti. Ortaya çıkan yeni android X-Men ile savaştı. X-Men androidi ancak başka bir boyuta sürerek durdurabildi. Bu boyutun büyüsü androidin başka bir varlık olarak tekrar doğmasını sağladı. Nimrod insanımsı bir görünüme bürünerek Bastion adını aldı. Yepyeni bir teknoloji kullanarak sıradan insanları Sentinellere dönüştürdü. Bu insanların programlandıklarından haberleri yoktu, eğer bir mutant aktivitesine şahit olurlarsa programları devreye giriyordu. Bastion bu gizli Sentinel ordusu ile birlikte Xavier Malikanesi'ne girerek buradaki bilgisayarlara kayıtlı tüm mutant bilgilerini ele geçirdi. Bu bilgiyi X-Men ve bağlantıda oldukları diğer mutantları yakalamak için kullandı. Sonunda X-Men, Bastion'ı yoketmeyi başardı fakat programladığı tüm insanları tespit etmek ve programlarını yoketmek çok zordu. X-Men'in bu kişilere saldırması da mümkün değildi, çünkü sonuçta bu kişiler sadece kurban durumundaki sıradan insanlardı. Bastion bu insanları programlarken X-Men'in bu zaafını da hesaba katmıştı.
İnsanoğlu yok olmaya doğru adım adım yaklaşırken bir yerlerde daima gizli olarak Sentinel üretimi devam etti. Bu Sentineller mutantları avlamak için zamanlarının gelmesini beklemekteler.
Babasının ölümünden X-Men'i sorumlu tutan Lawrence Trask yeni Sentineller yapmaya başladı. Bu Sentineller, X-Men'i yakalayıp hapsettiler. Lawrence'ın mutant güçlerini bastıran madalyon çıkınca Sentineller onun da bir mutant olduğunu farkedip onu da hapsettiler. Artık kendi kendilerinin efendisi olan Sentineller analizlerde bulunarak insanların mutantlara olan evrimini durdurmanın en iyi yolunun güneşi yok etmek olduğuna karar verdiler, çünkü güneş ışınları radyasyon içermekteydi ve radyasyon da mutantların oluşmasındaki en önemli etkendi. Fakat hedeflerini yok etmeye kalkıştıklarında bunu başaramayacaklarını anlayan Sentineller yeni taktikler geliştirmek için dünyaya döndüler. Sentineller dünyaya döndüklerinde birçoğu Avengerstarafından yok edildi. Bu savaşta Lawrence Trask öldü.
Amerikan hükümeti Sentinel planlarını sahiplendi ve mutasyon konusunu araştırması için projenin başına da Dr. Steven Lang'ı getirdi. Kimsenin bilmediği şey Lang'ın aslında tam bir fanatik olması ve mutantlardan iğrenmesiydi. Sahip olduğu yetkiyi Trask'ın tasarımlarını ele geçirmek için kullandı. Projesini gerçekleştirmek için gereken parayı dünyanın en zengin ve güçlü kişilerinden bazılarının oluşturduğu bir örgüt olan Hellfire Club'dan sağladı. Bu sayede yörüngedeki bir uzay istasyonunda yeni Sentinelleri üretti. Hellfire Club'dakilerin Lang'ın bütün mutantları yoketmeye niyeti olduğundan haberleri yoktu. Fakat Lang'ın şanssızlığı ilk yakaladığı mutantların X-Men oluşuydu. X-Men, Lang'ın Sentinellerini ve uzay istasyonunu yok etti.
Brotherhood of Mutants adlı terör örgütü Senatör Robert Kelly'e suikast düzenlemeye kalkıştıktan sonra ABD başkanı Sentinellerin, Shaw Endüstri Şirketi'nde gizlice üretilmesi kararını aldı. Şirketin sahibi Sebastian Shaw'ın bir mutant olduğunu bilmiyorlardı. Shaw, Sentinelleri X-Men'e saldırttı.
Bir sonraki Sentinel tehdidi mutant avıcısı robotların oldukça fazla geliştiği alternatif bir gelecekten geldi. Nimrod adlı teknoloji harikası bir Sentinel zamanımıza gelerek mutantları avlamaya başladı. X-Men, Nimrod'u durdurmayı başardı ama teknolojisi Master Mold ile birleşmişti. Ortaya çıkan yeni android X-Men ile savaştı. X-Men androidi ancak başka bir boyuta sürerek durdurabildi. Bu boyutun büyüsü androidin başka bir varlık olarak tekrar doğmasını sağladı. Nimrod insanımsı bir görünüme bürünerek Bastion adını aldı. Yepyeni bir teknoloji kullanarak sıradan insanları Sentinellere dönüştürdü. Bu insanların programlandıklarından haberleri yoktu, eğer bir mutant aktivitesine şahit olurlarsa programları devreye giriyordu. Bastion bu gizli Sentinel ordusu ile birlikte Xavier Malikanesi'ne girerek buradaki bilgisayarlara kayıtlı tüm mutant bilgilerini ele geçirdi. Bu bilgiyi X-Men ve bağlantıda oldukları diğer mutantları yakalamak için kullandı. Sonunda X-Men, Bastion'ı yoketmeyi başardı fakat programladığı tüm insanları tespit etmek ve programlarını yoketmek çok zordu. X-Men'in bu kişilere saldırması da mümkün değildi, çünkü sonuçta bu kişiler sadece kurban durumundaki sıradan insanlardı. Bastion bu insanları programlarken X-Men'in bu zaafını da hesaba katmıştı.
İnsanoğlu yok olmaya doğru adım adım yaklaşırken bir yerlerde daima gizli olarak Sentinel üretimi devam etti. Bu Sentineller mutantları avlamak için zamanlarının gelmesini beklemekteler.